Salı, Kasım 24, 2009

yavrucukların dilleri- gözleri.

günün anlam ve önemi; çiçekler ve böcekler.

güzel olan : gözleri ışıl ışıl yavrucuklar.anlamlı sözler.
güzel olmayan : bir yemin ettim ki dönemem.

gazabındayım

Hiç bi gariplik yok , gayette gerçek. Bir yemin ettim ki dönemem Türkiye ! Sistem saçması. 
Devlete +1

biz şarap içerken ışığın sureti denizde dalga dalgadır

ve bir surat.

Güzel olan: Bir de ; bu fotoğrafı sevdim otuz iki dişimi birden göstermediğim ender fotoğraflarımdan biridir çünkü.


an: sıfır noktası


Şarap güzeli oldum ben o gece. Güldüm.Beni çek abi diyenleri çektim. Üzüldüm; çok enterasan bir olay oldu. herkesin kordonda kactıgı şarapçı bi tip vardı ve bize dogru yaklastı yanımıza geldi ve ''beni çeksene , fotoğrafımı çeksene'' dedi.çektim. ve gitti. biz sadece kareleri gülümsemeyi görev edinmişiz sanki.-özeleştirim- .Bu da o abimizdir :  ve gördüm ki kordonun o ışıkları gerçekten de çok çirkindi an itibariyle.

 Ellerim üşüdü şarabı içerken; tatlı tatlı. Üstüne de miss gibi bi kahve içtim sakız adasında. Damla sakızı da balı kaymağı oldu yanında. Biraz baydı ama bu sefer bitirdim hepsini...

Pazartesi, Kasım 23, 2009

and i'm like.. well :))

-bu benim

*hayır o benim
*ama bu bana benziyo

- hayır bana benziyor baksana,daha kara :)
  hem bak bu daha sarı senin gibi :p

*ama ben atlamak istiyordum sen tutsaydın beni ...

-onlar atlamıyor ki aşkım

* ???

-kavga ediyorlar
- :)

* ^o)
...

-peki madem o atlıyo, diğeri de yakalıyo olsun :)



-Yehuuu!!  atlıyorumm yakala beni :)
-oyh ,oyh,oyh
:)



so many people singing blues.. but.. so is that you wanted??


Bizim kız- Cerenkız ile - iki yıl öncesine geri döndük. Mekan aynı. Tınılar aynı. Görüntüler aynı. Yaşadığımız günün tadı gene kekremsi idi.




Konu blues ise böyle birşey olamaz diye düşünüyorum her defasında neden bir kekremsilik var olabilir ki?
-evet, gayette olabiliyor.
İnsanlar bir elinde biraları güzel blues tınıları eşliğinde bir hayli güzel eğleniyor-ki ben de dahil- daha sonrası insanların sacmalamaları o biraları burnlarından faşur fuşur akıttırmak istemeleri.
peki ben nasıl hatırlamak istiyorum bunu biliyor musunuz? gayette adam sende ne de güzeldi herşey oh mis deyip sırtımı koltuğa verdiğim o anlardaki gibi bir güzellikle rahatlıkla ne de güzel bir festivaldi demek istiyorum. hatunun performansına bittim. Ray amcayı dinleyemedim. Keyif yapıp biraz geç gittik. An itibariyle iyi yaptık fakat ordaki kacırdığımız anları düşününce bunun kıyaslamasına girmek istemediğimi farkediyorum.

                                                  

Lafı kısa kesmeye ihtiyacım var içimden gelen bu. güzel bir akşamdı , çirkin bir geceydi, güzel bir geceyarısı idi. hayatın gözünü seveyim!

                                        Güzel olan (1):  
                                                             
Güzel olmayan: olayların gayet ''beni bağlamaz peh'' modlarında hayatta akması. Hepten uyuzum.
                                    

+1 (2)sevdim seni : dırıt-dırıt-dırıt.

dırıt-dırıt-dırıt. bu ses çok güzel bir ses. Az önce karar verdim buna. Bu sesi duyunca benim yüzüme bi gülümse oturdu çünkü. Bu sese karşı vücudum tepki gösterdi,parmaklarım hareket etti. Bu teknolojik sese garip bi yakınlık duydum.

benim de fotoğrafımı çek.


önizleme yaptım,baktım. bu çığırtkan hayat şartlarında kulagım normal boyutunda.hala. şanslıymışım. güzel görüntü.

+1

Hello moto!
iyi olan: Telefonum düzeldi. Artık pembe pembe benimle.

-1


net olmak lazım. ne sevdiğim ne de sevmediğim şeylerle ilgili yazmak istiyorum şimdi. gereklilik kipinden sı-kıl-dım!!! şu izmirde yaşamaya başladım başlayalı. eyhh yeter! yeter! diye gerim gerim geriliyor içim dışım.

Cuma, Kasım 13, 2009

Eşit Yurttaşlık Mitingi - Kadıköy









8 kasım kadıköy , eşit yurttaşlık mitingi.
yolculuk nasıldı?
tahmin ettigimden cok daha güzel ilerledi.her ne kadar pek fazla tanımadıgım insanlarla yol arkadaslıgı yapmak benim ilk başlarda gerilmeme sebep olsada takip eden saatlerin getirdiği muhabbetle iyi ki de bu otobuse denk gelmişim dedirtti bana.otobüste sabaha 50 yaşlarında iki şen güzel dost abimizin türküleriyle başlamakta çok eğlenceliydi.
molalarda ''eski''lerle cay içmeler tüm yol boyunca uykusuzlugu alıverir gibi oldu. o dostane kucaklasama, o gülüşler özlenmiş hep..
yolumuz kadıköye.
sesimiz gene aynı ses aynı yürekten çıkmaydı kadıköy meydanda.
miting nasıldı ?
öncelikle kitlesel bir mitingti ve bu yogunluk gercektende cok güzeldi,coşku görülmeye değerdi.çocuklarıyla , bebekleriyle gelenler, ailecek gelenler veya bireysel katılımlar tabi ki de bir çatı altında.bunların hepsi ayrı ayrı veya bir arada çok çok güzel görüntülerdi.
bizim kortejimizin büyüklüğünden kaynaklanan ileri geri gidişler tek sıkıntım oldu miting boyunca ama buna değdi tabi ki de.miting başlamadan çok iyi olacagını tahmin ediyorduk ki öyle de oldu; bir taraftan halaylar çekiliyor ,türküler söyleniyor ve sloganlar atılıyordu.zorunlu din dersleri, cem evleri, Madımak'ın müze olması konuları üzerinde sloganlar atıldı ve tepkiler dile getirildi. akp nin yayarak izlediği gerici siyasete tepki gösterildi.
miting sırasında binalardan sarkıtılan pankartlar büyük alkış aldı ,gerçekten de harika bir görüntüydü. özellikle '' dünya emeğin olacak '' yazılı olan. tek kelimeyle mükemmeldi.

ve en sevdiğim slogan,
ve olması gereken,
ve olacak olan :
-fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar ; herşey emeğin olacak!-

Cumartesi, Kasım 07, 2009

8 KASIM




8 Kasım'da mitinge, Parti ile


Bekle bizi Istanbul .

Salı, Kasım 03, 2009

tentation

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç
Sana diyeceklerim söylemekle bitmez.
Yıllardır yaşamımdan çaldığım zamanlar
Adına düğümlendi.

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç,
Başka şehirleri özleyelim orada seninle.
Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
İkimize yetmez.

sevgili'den - (i)

Pazartesi, Kasım 02, 2009

kelime var,kelime yok.


İzmir'deyim. Sabahları memur hayatım ,mini minicik hiperaktif cocuklarım beni bekliyor.sabah altıda uyanıyorum,enerjik olmam gerekiyor miniklerin hızına yetişmem için.Alıştık ama birbirimize; seviyor beni çocuklarım ki bende onları.Ders başlıyor,bitiyor... veliler -çocuklarla ugrastıgım yetmiyormuş gibi birde anaları babalarıyla ugrasıyorum diye sinirlenmiyor degilim-... sonra birde yeni üniversitem var.Ege. Hızımızı kesmeden, arada eshotta hop pat kafa düsmelerine şekerlemelerine yenik düşüp bi silkinip derse gitmekte başlarda koysada artık alıştım. Yüksek lisansı ne de çok istemiştim.İlk ayı bitirdim.Çok yorucuydu.Hala da çok çok yorucu.A evet şunu yapayım hadi şu da şöyle olsun dediğim,acaba bugün şuraya mı gitsem diye planlar yaptıgım zamanlarım,severek yaptığım şeyler yavaş yavaş lüks olmaya başladı.Bu şehire gezmeye geldiğim zamanları hatırlıyorum birde şuan bu şehirde yaşamaya başladığım andan itibaren bu şehre tekrardan bakıyorum.evet bakış açısı,şartlar,hayat, nasılda şeklini değiştiriyor her bir şeyin.
Hava soğudu.Sonbahar geldi,gecikmişti.Bugün kabanımını giydim oh mis özlemişim.Akşam eve geldim, ev buz.mink ısıtıcıma iş başı verdim ,o da hoşgeldi.

biri daha var..(yüzüme gülücügümü oturtuyorum şuan)



Hangisi? Hangi sözcük doğru? Veya doğruluk aramalı mıyım bilmiyorum. Belki de mutluluktan bulamamaktayım, yerine oturtamamaktayım sözcükleri. Bu denli asosyal bir dönemde -böyle bi tek düze hayatı kabullenebilcek bi bünyem yokken -hala mutlu olabiliyorsam yüzümde kocaman bir gülücük oturtabiliyorsam bu nasıl oldu acaba?. hoşgeldin. Geç oldu bunun için belki ama ben hala kelimelere sıgdıramadıgım duygularımın icindeyim mutlulukla...yaşayalım o zaman.

bunlarda mutlu zamanların karesi oldular.