Pazartesi, Haziran 29, 2009

Henüz

Çok güzel resimler cizmek isterdim, kimi zamansa karikatür çizmek ustalıkla. Kıskandım bunca zaman eli böyle hızlı çalışanları, yazanları da öyle... Hep bu noktada aklımın en işlek caddelerine bıraktım kendimi.


Sonra,

bir kız yürüyordu sokağın başında. Eliyle yavaşça çekti evin demir kapısını. Kulağına taktığı kulaklıklarıyla kimbilir hangi müzik ezgilerini mırıldanacaktı yol aldığı o güzel rugan ayakkabılarıyla. Çok severdi belki de bu ruganları. Kimbilir belki de bir hediyeydi ona güzel bir günden arta kalan...


Yanık tenine yakıştırdığı kahverengi elbisesinin tüllü kısımlarında ellerini dolaştırıyor , bu yolla rüzgarla başetmeye çalışıyordu.
Arada saçlarını savuruyordu rüzgara inat.Zeytin gibi gözlerine zeytin karası saçları inat eder gibiydiler. Ama bedeni buna aldırmıyordu, sakindi. Yüzüne inceden bir gülücük oturtmuştu, kimbilirlikler yaratıyordu kızın bu hali onu gören insanlarda. Birde hardalsarısı bir çantası vardı kızın. Bir başkasında bağırabilecek olan bu renk kızda uyumun adıydı. Çantasını omuzundan çaprazlamasına geçirmiş arada bir önüne bakarak yoluna devam ediyordu.


Sokağın sonuna gelmişti yavaştan. Onu bekleyen güzelliği farketmemişti henüz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder