Pazartesi, Haziran 29, 2009

Kabarık Saçlı Bebek

Kanepemin üzerine attıgım mor saçlı bebeğe takıldı önce gözüm. Ne garipti Ankara saklıydı bu bebekte, üstelik benimkiler gibi kabarık saçları vardı. Belki o çekmişti beni, onun kabarık saçları. Şimdi benim kanepemde oturuyordu kabarık saçlarıyla. Hepsi birbirine baglı diye düşündürdü beni, biran herşey öyle olmalı diye aklımdan geçti. Mesela; bebegin yanından sarkan cd çaların kablosu... gözüm ona ilişti bakalım o beni nereye götürecekti. Ki onun beni bir yere götürecegi yoktu illa ki ben sürüklenmek istiyordum biryerlere. Üzerindeki cd ye ilişti gözüm, üzerinde ''MUTLU YILLAR'' yazıyordu. Ne de mutlu bir yıldı ya(!)... Gerçi hoş bu da iyiydi ama buna sürüklenmek gelmemişti içimden.


Derken odanın başka bir yanına kafamı çevirdim ve bu sefer gözüme senle çektirdigimiz o eglenceli fotograflarımız ilişti. Ne kadar acıydı şuan yüzümdeki tebessüm...Halbuki bu olusmazdı benim yüzümde bu fotograflara bakarken. Koca bir biz vardık cünkü biz.



Şimdi minik bir album elime nasıl geçti beni nereye götürdü bilmiyorum. Belki bir sokagın başındaki çekişmelerimizin sonundaki bir karede cebelleşmekte ,belki de çıglık çıglıga koşuşturdugumuz sokagın sonundaki sonundaki o sımsıcak kucaklaşmalarda kaldım...


Şimdi ise yazmak zor geldi. Nasıl devam ettirebilirim ki dedim biran ama bir de baktım zaten devam ediyormuş. Ne kadar garip derken aslında hiç te garip olmadıgını farkediyor insan.Neden özlemedim acaba seni... şuan, bu vakit? Demekki otobüs yolcu kapasitesini doldurmuş yer kalmamış özleme.

Eh kabarık saçlı bebek hepsi senin suçun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder